Ya Stratejik İletişim Olmasa ?

(22.06.2020)

Ege Atis

Dünya tarihine bakıldığı zaman, toplumların değer yargılarının değişime uğradığı görülmüştür. Bu yargı değişimlerinin temel faktörlerinden biri iletişimin büyülü etkisi olmuştur. İletişim zaman içerisinde gelişim göstermiş ve etki alanını genişletmiştir. Sınırların daha ince çizgilerle çizildiği, toplumların küresel gelişmelere odaklandığı günümüzde yerel olduğu kadar evrensel değerler de önem kazanıyor. Bunlardan biri hiç şüphesiz “stratejik iletişim”. Stratejik iletişim, bir kurum ya da markanın tanınma ve beğeni oranını yükseltecek, itibarını artıracak ve hedef kitle ile ilişki süreçlerini geliştirecek çalışmaların hayata geçirilmesinin öncüsüdür. Günümüzde kurumsal yapıların, derneklerin vb üzerinde durduğu önemli bir olgudur.

İyi bir lider kitlelere hitap edebilmeli…

Her zaman ifade ederim, iletişim son derece önemli bir sanattır. Deyim yerindeyse herkesin kalbine dokunup iz bırakmayı gerektirir. İnsan ilişkilerinde vizyoner olmak bunun olmazsa olmaz parçasıdır (vizyon ile ilgili fikirlerimi geçtiğimiz hafta yazmıştım). Kitlelere hitap edip onları organizasyonlara çekmek yani aidiyet duygusu yaratmak kimliğinizin anahtarıdır. Bir dernek ya da spor kulübü düşünün, başkan ne kadar vizyoner ve iletişimci ise o yapı o kadar itibarlı ve sağlam olur. Aksi durumda birbirine bağlı bir yapı görmeniz mümkün değildir.

Peki ya iş dünyası ?

İşletme (business) tarafına bakacak olursak, benzer olgulara dikkat çekilmesi gerekir. İşletmelerin itibarlı bir imajı olmalıdır. İyi bir lider markasının itibarını güçlendirici adımlar atmalıdır. Marka lideri çalışanlarına karşı iyi bir dinleyici olmakla birlikte iyi de bir yönlendirici olursa ortaya örnek bir kurum imajı çıkar. Yani illa ki benim dediğim olacak, ben ben ben değilde biz bakış açısı (yani kurum içi güçlü ve stratejik iletişim). İtibar stratejik iletişimin yarısıdır diyebilirim. Stratejik iletişimde işin içine markaları güçlü kılan bir diğer faktör yani tüketiciler girmektedir. Günümüzde yapılan araştırmalar gösteriyor ki, tüketiciler tutkunu oldukları markalara hem iletişimci (ürün iade vb konularda çağrı merkezi çalışanlarının yardımseverliği ve kibarlığı, hatalı ürün varsa firmanın hatasını telafi etme yöntemi vb) bir yapıya sahip oldukları için hem de kurum imajları güçlü olduğu (her fırsatta müşteri memnuniyetini ön planda tutma ve çalışanlarına duyulan saygı vb) için gönül veriyor. Marka kimliğini bu şekilde korumak ve geleceğe aktarmak son derece önemli bir stratejik iletişim örneği.

Gelelim Sivil Topluma…

Sivil Toplum Örgütleri’nin stratejik iletişimi önemseyip güzel çalışmalar yapmaları dikkat ettiğim bir konu. Liderlik bölümünde söylediğim gibi birlik beraberliği sağlamak çok önemli. Herkes fikirlerini özgürce ifade ederse ortaya kaliteli bir çalışma, proje vb çıkar. Sonrasında çalışmaların topluma duyurulması bu birlik ve beraberlik ruhu ile olur. Basın çalışmaları için bu birliğin olması kaçınılmazdır. Çalışmaların meyveleri ancak güçlü bir iletişim ile alınabilir. Aksi takdirde vizyondan uzaklaşıldığı görülür. Örneğin bir dernek düşünelim. Fikrini ifade eden bireyler dinlenmiyor ve fikirler geçiştirilmeye çalışılıyorsa orada ciddi bir yönetim zaafiyeti var demektir. İşte bu noktada bireylere önemli görevler düşüyor. Gördüğünüz yanlışları elbette kırıcı değil yapıcı bir şekilde mutlaka dile getirin. Bunun aksini iddia edenler olursa hiç kulak asmamanızı öneririm. Siz dile getirdiğiniz takdirde rahatsızlık duyanlar iletişimin felsefesini dahi bilmiyor demektir.

Bitirirken…

Yazımı okurken hmm dediğinizi duyar gibiyim. Stratejik İletişim ne kadar önemli ve güzel olguları, kalıcı temasları beraberinde getiriyor. Peki bir düşünelim Ya Stratejik İletişim Olmasa ?

Gelecek yazımda buluşmak dileğiyle…