Aklıma takılan şeyler var…

İzmir’de hayat beklemez, kovalanmaz da. O zaten sizinle beraberdir – Cemal Süreyya

(13.07.2020)

Ege Atis

İzmir coğrafi konumu, tarihsel önemi ve güzel iklimi ile ülkemizin göz bebeğidir. Bu şehirde yaşamak çok güzel kabul edilip, spor, kültür ve sanat aktiviteleri huzur verici görünse bile çözülmesi gereken problemler mevcut. İzmir’de doğup, büyümüş ve 25 yıldır hayatını bu şehirde geçiren bir bireyim. Bu sebeple, yazımda İzmirli bir genç olarak üzülerek gördüğüm eksikliklere ve atılması gereken adımlara değineceğim.

Gençler göz bebeği peki ya istihdam yaratmak ?

İzmir’in en önemli eksikliklerinden biri, yıllardır yatırım çekme konusunda problemler yaşanması. Son yıllara bakıldığında, dünya devlerinin İzmir yerine Manisa’yı tercih ettiğini görüyoruz. Peki İzmir varken neden Manisa tercih edilir ? Ya da şöyle sorayım, neden bu şehrin yetkilileri birlik olup yenilikleri İzmir’e kazandırmaz ? Cevabını sıklıkla düşünüyorum ve ne yazık ki gördüğüm kadarıyla iletişim kopukluğu mevcut. Bu konunun son derece kritik olduğu görüşündeyim. Yetkililerden stratejik ve güçlü iletişim kurarak birlik olmalarını önemle rica ediyorum. Mezun gençlerin İstanbul’a göç etmelerini ancak yeni yatırımlar çekerek değiştirebiliriz. Gençler gözbebeği ise yatırım çekmek şarttır. Unutmayın en son ve güncel olarak Alman devi Volkswagen’in Türkiye yatırımı mevcut. Ne yazık ki Manisa’ya (henüz firmanın %100 gelip gelmeyeceği elbette belli olmamakla beraber) kaptırıldı. İzmir bunları hak etmiyor.

Sivil Toplum Örgütleri ile etkileşim artmalı…

Sivil Toplum Kuruluşları şehirlerin can damarıdır. Yapılan / yapılması planlanan projeler ile farklı hayatlara dokunurlar. Bu bağlamda şehirlerin önemli kurumları ile (Büyükşehir Belediyesi, Ticaret Odası, Sanayi Odaları vb…) işbirliği yapılması kaçınılmazdır. Örnek vermem gerekirse Rotary, Lions, JCI ve diğer dernekler çalışmalar yapmakta. Bu kurumların faaliyetleri şehirler için oldukça önemli. Öte yandan İzmir’e baktığım zaman, potansiyeli yüksek olmasına karşın iş birliklerinin yetersiz olduğunu düşünüyorum. Bu konuda gerekli adımların atılması için yetkililere çağrımdır. Unutmayın birlikten kuvvet doğar. İzmir hep beraber hareket ederse, daha güçlü farkındalık çalışmalarını hayata geçirebilir.

Üniversiteler ile stratejik ortaklıklar neden olmasın ?

Her fırsatta ifade ederim, üniversiteler şehirlerin geleceğidir. İzmir’de 5 adet devlet üniversitesi, 3 adet ise vakıf üniversitesi mevcut. Bu üniversiteler her yıl sayısız mezun veriyor. Mezun olan her birey ilk etapta mezun oldukları şehirde işe girmenin hayalini taşıyor. İzmir’de de bu durum geçerli. Bu noktada geleceğin yönetici adaylarını belirlemek ve gençleri iş dünyası ile buluşturma vizyonunun olması gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda şehirlerin kilit isimlerine (dolayısıyla kurumlarına) ise önemli görevler düşüyor. Üniversiteler ile stratejik ortaklıklar kurularak güçlü bir network (iletişim ağı) yapılabileceğini düşünüyorum. Ege’nin İncisi İzmir’e böyle bir proje (çalışma vb) çok yakışır.

Bitirirken…

Kendi adıma konuşmam gerekirse, hayatımın geçtiği şehir olduğu için İzmir’i çok seviyorum ve önemsiyorum. Bu yazımda kendi perspektifimden gördüğüm eksik parçalara yönelik yol göstermeye, fikirlerimi ifade etmeye özen gösterdim. İzmir’de görev alan yöneticilere kalan görev sürelerinde başarılar diliyorum ve gerekli adımları atmalarını önemle rica ediyorum. Lütfen unutulmasın İzmir her şeyin en güzelini hak ediyor.

Gelecek yazımda buluşmak dileğiyle…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

Bir WordPress.com Sitesidir.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: